Yapım yılı: 1978 / 2010
Yönetmen: Meir Zarchi / Steven R. Monroe
Ülke: ABD
Dil: İngilizce
Bir kadının intikam hikayesini anlatan film, dönemin "intikam" konusu üzerine kurgulanmış gore filmlerinden birisi. Bu kez intikam alan, tecavüze uğramış, aşağılanmış, işkenceye maruz kalmış ve ölümden dönmüş bir kadın, Jennifer Hills.
Jennifer, bir yazar. Yeni romanı üzerinde çalışmak üzere New York'tan uzaklaşıp küçük bir kasaba yakınlarında, ormanın ortasında bir kulübede yaşamaya başlıyor. Kasabadan birkaç sapık ise, önce onu korkutmak için (asıl amaçları baştan belli de işte hadi inanmış olalım) yaşadığı kulübeye gelir. Genç kadına tecavüz eder, aşağılar ve insanlık dışı işkencelerde bulunurlar. Romanını da yokederler. Jennifer en sonunda nehre atlar. Sapıklar bir süre onu bulmak için uğraşırsa da bulamayınca hayatlarına devam ederler. oysa bilmemektedirler ki, Jennifer kurtulmuş ve onlardan intikam için geri dönecektir, hem de en korkunç biçimde.
Film, kurbanların başlarına gelenlerin sonuna kadar hakettiği, akan her damla kanda seyirciyi keyiflendiren bir film. Hayır, normalde kana, şiddete hayır diyen birçok insan, bu filmi izlerken tıpkı Jennifer gibi insanlıktan çıkabiliyor, hatta daha fazla istiyor. Zaten kurbanın katile dönüşme çözümlemesi her filmde az çok olur. Her türlü gore filmde işkence gören, kovalanan, bir şekilde şiddetin orta yerinde kalmış karakterler günlük hayatlarında ne kadar sakin ve düzgün insanlarsa, filmin sonuna doğru "psikopata bağlar", kendinden geçer, her türlü şiddet hamlesini fazlasıyla uygular, kısaca katillerle aynı kefeye girer. Dolayısıyla bu filmde de aynı temayı görüyoruz, ama bir farkla. burada kurban tek, ve kurban edenler birer birer onun pozisyonuna geçiyorlar. Kısacası, izleyici ister istemez gerçek hayatta da öyle olmasını istediği birşeyi izliyor. The Last House on the Left'te nasıl kendi halinde, sıradan, düzgün bir ailenin insanlıktan çıkışını izliyorsak, burada da bir kadının şiddet sonrası kendini kaptırdığı vahşet dalgasını izliyoruz. Zaten kadın da her karakteri yaptığı şeyle alakalı bir biçimde öldürüyor yani, bu da hem izleyiciye iyi bir merak unsuru, hem de adalet göndermesi olmuş, evet.
İlk filmde tecavüz sahneleri biraz daha uzun tutulmuş. Ama gerçekçilik elbette yeni filmin kat kat altında, özellikle intikam bölümlerinde. İkinci film gerçek filmle çok paralel, sadece tek bir can alıcı sahne çıkartılmış. İntikam sahneleri yenisinde biraz daha orijinal görünüyor. Oyunculuk ve efektler de tabiki yeni filmde çok daha iyi. Zaten iki filmin afişi bile birbirine bu kadar yakınken, orijinale sadık kalmadığını düşünmemek olmaz.
Trailer (1978)
Trailer (2010)
1. filmin torrenti için tıklayın
1. filmin altyazısı için tıklayın
2. filmin torrenti için tıklayın
2. filmin altyazısı için tıklayın
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder