5 Ocak 2012 Perşembe

Blood Sucking Freaks / The Incredible Torture Show

 


Yapım Yılı: 1976


Yönetmen: Joel M. Reed


Ülke: ABD



Dil: İngilizce

Absürd kelimesi, filmleri tanımlarken sık sık başvurduğum bir kelimedir. Olaylar, kurgu, birçok filmde absürd şekilde gelişir zaten. Çoğu zaman, filmde mantık aramayı bırakır, olduğu gibi kabul ederiz. Ama bazı filmler vardır, zaten varlığı bir absürdlük, herşeyiyle absürd kelimesinin sınırlarını zorlayan görüntüler topluluğudur. İşte bu tanımın bence en çok uyduğu filmlerden biri Bloodsucking Freaks, bir diğer adıyla The Incredible Tırture Show. Bu kadar absürd olaylar, görüntüler ve iğrençlikler nadir filmde bir araya gelebilir. (Female Trouble ve Salo'yu tek geçerim bununla beraber.) Gerçekten de absürdlük sınırlarının zorlandığı, iğrençliğin alıp yürüdüğü bir film var karşımızda.


Film, bir freakshow düzeninde ilerliyor. Freakshow'un sahibi Sardu diye bir adam ve şovun teması, güzel kadınlara yapılan kanlı işkenceler. Milletin woaaw çok gerçekçi nidaları eşliğinde şovunu gerçekleştiren Sardu ve onun yardımcısı bir cüce, kaçırıp köleleştirdikleri kadınlara bu işkenceleri gerçekten yapıyorlar.

Konu namına anlatacak başka birşey yok. Film boyunca birbirinden güzel kadınlar, birbirinden tuhaf ve absürd işkencelere, aşağılamalara maruz kalıyorlar. Ama bunlardan gerilmiyor, kızamıyor, sadece gülüyorsunuz. Çünkü bu uygulamalar, tamamen komedi tadında çoğu zaman. (Sardu'nun kadınları masa-sandalye olarak kullanması gibi) Absürd absürd olaylar film boyunca gerçekleştirilirken, absürd tipler filmin karakterlerini oluşturuyor. Manyak bir cüce, psikopat bir doktor, sürekli değişik şekillerde işkence gören insanlar, film ismine de yakışır sayıda "freak" içeriyor. Saçma sapan bir film yani baştan sona, bir o kadar da ilginç. İnsan, burada yapilan aşağılamaları ciddiye alıp tepki bile gösteremiyor, o kadar yani. Buna rağmen, yaratıcılık konusunda aşmış birçok sahne de mevcut. Ve her saniye çok rahatsız edici bir kölelik vurgusu var, kadınların köleleştirilmesi süreçleri falan, insanla hayvanın arasındaki sınırlar resmen kaldırılmış.

Kalite ve gerçekçiliğin yerlerde olmasını söylememe bile gerek yok sanırım. Zaten düşünüyorum şimdi. Ne kadar yaratıcı olursa olsun bazı sahneler, bu kadar konusuz bir film için kimse adam gibi paralar harcamaz. Gerçekçi olsa bir konusu olması gerekir ki, filmin olayı bu zaten, elle tutulur bir mevzu olmaması. Her haliyle pulp ve trash kalmaya mahkum olduğundan, filmi bu haliyle kabullenmek ve meraktan izlemek en güzeli diye düşünüyorum.


Trailer:



Torrent için tıklayın 

Altyazı yolda...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder